
Afet Bilinçlendirme Eğitimleri
Afet Eğitimine Neden İhtiyaç Duyuldu?
Güvenli yaşam, her
türlü tehlikenin getireceği zararlardan korunarak yaşamaya çalışmaktır.1999 ve
sonrasında yaşanan depremler ülkemizde afete yönelik yaklaşımlarda bir dönüm
noktası olmuştur. Bu depremler sonrasında yaşanan felaketler ve uluslararası
gelişmeler doğrultusunda afet eğitimi yeniden ele alınmıştır. Afetler oluşmadan
önce önlem alma faaliyetlerini içeren “risk azaltma” ve “hazırlıklı olma”
çalışmaları afet eğitimi uygulamalarının en önemli bileşenidir. Bir acil durum
süresince eğitim, yüksek önceliğe sahiptir çünkü başta çocuklar olmak üzere
bireyler ve gelecekleri risk altındadır. Çocukların eğitime yönelik temel hakkı
vardır. Acil durumlardaki eğitim programlarının afet durumunda bile bu önemli
hakkı koruması ve yerine getirmesi gerekir. Afet eğitimi çocukların sosyal ve
zihinsel gelişimlerinin desteklenmesinin yanı sıra afetin ortamının
tehlikelerinden koruma sağlar, afetin psiko-sosyal etkilerini hafifletir. Acil
durumlardaki eğitim programları, normallik hissinin yeniden kurulmasına yardım
ederek daha geniş boyutta topluluğa da fayda sağlar. Bunun yanında okullar
toplumun bir araya getirilmesine ve topluluk bağlarının yeniden kurulmasına
yardım eder. Acil durumlardaki eğitim
programları aynı zamanda ailelerin ve milletlerin çocuklarına yönelik yaptığı
yatırımları korur. Bir afet oluştuğunda zorluklarla kazanılan ailevi ve millî
kazançlar risk altına girer. Yapılacak
eğitimlerle bu risklerin azaltılması ve eğitimin sürdürülebilirliğinin
sağlanarak millî eğitim yatırımları korunur. Afetlerin oluşumunu engellemek
mümkün olmasa da afetlerin neden olabileceği zararları en aza indirmek ve hatta
bazılarını ortadan kaldırmak mümkündür.
LÜDAK olarak afetlerle iç içe yaşayan bir toplum
olmanın bilinciyle önlem alma ve zarar azaltma kültürünü toplum içinde
geliştirmek, eğitim faaliyetlerini hızlandırmak ve pansiyonlu okulların tümüne
ulaştırmak öncelikli hedefimizdir.